Amaç: Bu çalışma, üniversitede öğrenim gören kadın öğrencilerin flört şiddetine maruz kalma durumları ile anksiyete ve umutsuzluk
düzeyleri arasındaki ilişkiyi saptamayı amaçlamaktadır.
Gereç ve Yöntemler: Çalışma tanımlayıcı ve kesitsel tiptedir. Veriler, Aralık 2013 ile Mayıs 2014 tarihleri arasında çalışmaya katılmayı
kabul eden ve romantik bir ilişkisi olan 500 kadın üniversite öğrencisinden öz bildirime dayalı olarak toplanmıştır. Verilerin
toplanmasında öğrencilerin sosyo-demografik özellikleri ile şiddete maruz kalma durumlarını değerlendiren anket formu ile Beck
Anksiyete ve Beck Umutsuzluk Ölçeği kullanılmıştır. Verilerin analizinde; sayı, yüzde, ortalama, standart sapma ve Mann-Whitney
U testi kullanılmıştır. Araştırma öncesinde tüm yerel ve etik izinler alınmıştır.
Bulgular: Çalışmaya katılan kadın öğrencilerin yaş ortalaması 21,05±1,81, partnerlerinin yaş ortalaması ise 22,99±2,91’dir.
Partneri tarafından kadın öğrencilerin %88’i duygusal, %22,2’si sözel, %21,4’ü ekonomik, %16,4’ü fiziksel, %7,2’si cinsel şiddete
maruz kalmıştır. Öğrencilerin anksiyete düzeyleri ile duygusal, sözel, cinsel ve ekonomik şiddete maruz kalma durumları arasında
anlamlı bir ilişki varken (p<0,05), umutsuzluk düzeyleri ile sözel, fiziksel, cinsel ve ekonomik şiddete maruz kalma durumları
arasında da anlamlı bir ilişki vardır (p<0,05).
Sonuç: Kadın öğrenciler arasında tüm şiddet çeşitleri görülme oranları yüksektir ve bu durum öğrencilerin anksiyete düzeylerini
yükseltmektedir. Şiddete rağmen, öğrencilerin umutsuzluk düzeyleri ise düşüktür. Bu durum, bekâr gençlerde şiddet olaylarının
umutsuzluk düzeylerini çok fazla etkilemediğini düşündürmektedir.